Vak the Rock...
Geçen hafta gösterime giren “Hababam Rock”, ki orijinal isminin çevirisi “Rock Okulu” yerine neden böyle bir isme gerek duyulmuş bilinmez, tahmin edilebileceği gibi, Sidney Poitier’nin oynadığı unutulmaz “Sevgili Öğretmenim”den, Robin Williams’a Oscar adaylığı getiren “Ölü Ozanlar Derneği”ne uzanan, hatta son olarak Julia Roberts’ın oynadığı “Mona Lisa Gülüşü”yle de devam eden, “öğrencilerinin hayata bakışını değiştiren öğretmen dramaları” türünün, merkezine rock müziğini alan bir örneği...
Ama bu kez öğrencileri etkileyen kişi, gerçek bir öğretmen değil, arkadaşı olan yedek öğretmenin kimliğine bürünerek biraz para kazanmayı ümit ederken, sınıftaki yetenekli çocuklarla sıradışı bir grup kuran hercai rock müzisyeni Dewey Finn, ki kendisini her daim iri vücudundan beklenmeyen bir enerji patlamasıyla oynayan genç komedyen Jack Black canlandırıyor...
Ne yalan söylemeli, yer yer keyif verebilen bir film bu, müzik unsuru son bölümler haricinde film boyunca arzu edilenden az kullanıldığı için tatmin edici olamasa da, rock’la ilgili laflar hayata gamsız müziğe aşık bir adamın abuk sabuk cümlelerinden ibaret kalsa da, filmin sonu başından tahmin edilebilir yapısı hikaye dönemeçlerinden yüzeysel tiplere kadar klişelerden milim sapmasa da, özellikle kendisi de Tenacious D. adlı rock grubunun üyesi olduğu için bir rock müzisyenini canlandırmakta hiç zorluk çekmeyen Jack Black’in, daha önce Stephen Frears’ın “Sensiz Olmaz” (High Fidelity) filminde canlandırdığı müzik mağazası tezgahtarı gibi (ki bu filmin yönetmenliği için de önce Frears düşünülmüş) kıpır kıpır bir müzik delisi rolünde perdeyi kaplayan hareketliliği sayesinde, oyalayıcı ve eğlenceli olabiliyor.
Ayrıca, hepsi de zaten çalmakta oldukları enstrümanları kullanarak “Rock Okulu” grubunun üyelerini canlandıran küçük oyuncular da gayet başarılı, hatta komediyi abartıdan çıkarmakta direten Jack Black’in yanında ölçülü yorumlarıyla daha fazla dikkat çekiyorlar.
Ama bu filmin, “Dazed and Confused”, “Before Sunrise” ve “Tape” gibi bağımsız yapımlara imza atan yönetmen Richard Linklater’ın kariyerine eksi puan getirdiği de açık, ticari bir film olduğu için değil, vasat olduğu için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder