15 Ocak 2008 Salı

Benim Karım Artist

Film icabı olsa bile...

“Benim Karım Artist”te, doğrudan doğruya filme etki eden bir gerçek hayat bağlantısı var: İlk kez yönetmenlik yapan Yvan Attal, senaryosunu da yazdığı filmde, bizzat karısı Charlotte Gainsbourg’la başrolleri paylaşıyor: Karı-koca, karı-kocayı canlandırıyor, üstelik isimleri de Yvan ve Charlotte...
Charlotte’un güzel bir yıldız olarak her yerde ilgi odağı olması, spor muhabirliği yapan kocası Yvan’ı zaten yeterince rahatsız ederken, bir filmin çekimleri için Paris’ten Londra’ya gitmesi yeni bir soruna kapı açıyor: Karısının filmlerde başka erkeklerle öpüşüp sevişmesine nasıl tahammül ettiği sorulunca, “Bu onun mesleği, cinayet sahnelerinde vurulanlar nasıl ölmüyorsa, öpüşenler de gerçekten öpüşmüyor, film icabı alt tarafı” gibi avuntu cevapları veren Yvan’ın içine bir kuşku tohumu düşüyor, hele Charlotte’un yeni rol arkadaşının kadınlar tarafından çok çekici bulunduğunu fark ettiğinde, onu kıskanmaktan kendini alamıyor, giderek aldatılma korkusu büyüyor...

Meslek olarak sinema...

Attal, bu hikayeden romantik bir kıskançlık komedisi çıkarırken, özellikle sinema-gerçeklik ilişkisine ciddiyetle yaklaşmak da istemiş (mesela Charlotte’un bir gece rol arkadaşının yatak odasından toparlanarak çıktığını görüyoruz ama onunla gerçekten yatıp yatmadığını hiç öğrenemiyoruz!), ama film gittikçe tekrarlara düşerek soluklaşırken iyice hafiflemiş: Ciddiyet derinleşmezken, mizah da zayıflamış. Oysa yönetmenin ciddiye aldığı sinema-gerçeklik meselesinden de epey komedi çıkabilir, en azından yama gibi kalan hamile abla ile kocası arasındaki atışmalardan daha iyi olabilirmiş!
Gene de, başta Gainsbourg olmak üzere, hiç fena oynanmamış (Attal doğallığını, Terence Stamp ağırlığını koyuyor ortaya), pek sıkıcılığa düşmeyen, meslek olarak sinema üzerine biraz düşündürebilen, yer yer de güldüren bir film karşımızda: Hele o “oyuncular soyunmak zorundaysa set ekibi de soyunsun” sahnesi hakikaten eğlenceli!..
Ama galiba en çarpıcı bölüm, karı-koca arasındaki “film icabı öpüşme-sevişme” tartışmasının hemen ardından, Charlotte’u yatakta inlerken gördüğümüz, ilk anda “film içindeki film”in bir sahnesi sandığımız, ama kamera açılınca Yvan’la seviştiğini fark ettiğimiz an oluyor: Gerçeklikteki karı-koca, canlandırdıkları karı-koca olarak, film icabı sevişiyor!..

Hiç yorum yok: