15 Ocak 2008 Salı

Ben, Kendim ve Sevgilim

Elinde iyi komedyen olunca...


Jim Carrey’nin olağanüstü mimik yeteneği ve sağlam oyunculuğu, Dumb & Dumber’dan altı yıl sonra bir kez daha, Farrelly Biraderlerin cüretkar mizah anlayışı ve akıcı anlatımıyla karşımızda...
Emektar polis memuru Charlie, üç simsiyah oğlan çocuğu doğurduktan hemen sonra “ruh eşi”ni bulduğunu söyleyerek zenci bir cüceyle çekip giden karısının ardından, renkleri benzemese de babaları olduğundan hiç kuşku duymadığı oğullarını tek başına yetiştirdiği yıllar boyunca, bütün kasabanın alay konusu olmaya hiç aldırmaz, daha doğrusu aldırmaz görünür: İyiniyetlidir, ama bu aptal olduğu anlamına gelmez. Kibardır, ama bu sünepe olduğu anlamına gelmez. Kanunlara saygılıdır, ama bu bir gün patlamayacağı anlamına gelmez!
Hemen herkes tarafından aşağılandığı halde, sıkıntısını hep içine atan Charlie’nin bütün birikmiş öfkesi, birkaç olayın peşpeşe geldiği bir gün ilk kez yüzünü gösterdikten sonra, ikinci bir kişilik olarak ortaya çıkmaya başlar: Charlie’nin bedeninde, onun tam tersi bir adam daha yaşamaktadır artık, zaman zaman peydah olan ve kendisine Hank diyen, terbiyesiz, saldırgan, azgın bir serseri!
Charlie ne zaman birileri tarafından mağdur edilse, Hank birden ortaya çıkıp herkesin ağzının payını vermekte, hatta daha ileri gidip durduk yerde sorun çıkarmaktadır artık. Olaylar çığrından çıkınca, “kafa doktoru”na yollanan Charlie’ye “kişilik bölünmesi” teşhisi konur ve Hank’in ortaya çıkmasını engellemek için yatıştırıcı haplar alması söylenir.
Ama bir gün Charlie, hakkında arama emri bulunan Irene adlı güzel bir kıza başka bir şehre kadar refakat etmekle görevlendirildikten sonra, Hank dizginleri ele almak için yanıp tutuşmaya başlar. Hele bir de Charlie haplarını kaybettikten sonra, Hank’i kimse tutamaz artık. Kendisini korumak için çırpınan Charlie’den hoşlanmaya başlayan Irene de, ona göz koyan dayanılmaz Hank’le ne yapacağını bilemez tabii!..
Görüldüğü üzre, senaryoda da imzaları bulunan Farrelly Biraderler, sıradışı mizah anlayışları için yine verimli bir alan oluşturmuşlar. Charlie ile Hank’in çekişmesi, onlara birçok malzeme veriyor: Cinsellik de var, pislik de! Hayvanlara kötü muamele de var, fiziksel engelli insanları aşağılama da!
Gerçi bu kez biraz uslanmış görünüyorlar: Hank önce “sütlü” diyerek dalga geçtiği albinolu bir gençten özür diliyor ve onunla dost oluyor, sağlam bir adamın fiziksel engelliler için ayrılmış park yerine bıraktığı arabanın “içine ederek” tepki gösteriyor, ki bunlar onlardan pek beklenmeyecek türden, basbayağı “siyaseten doğru” (politically correct) tavırlar!
Ama gene de Farrelly Biraderler rahatsız edici ya da mide bulandırıcı olmaktan çekinmiyorlar. Dumb & Dumber’dan ya da There’s Something About Mary’den bilinen tarzlarından vazgeçmiş değiller: Tuvalet esprilerini de (örnek: çikolatalı dondurma ve havaya işeme), cinsellik esprilerini de (örnek: biri hakiki diğeri yapay olan iki penis), hayvan esprilerini de (dokuz canlı inek ya da popoya tıkılan horoz) sakınmıyorlar!
Üstelik ellerinde Jim Carrey gibi bir cevher de olunca, hem iki kişilik arasındaki gelgitleri yansıtmak kolaylaşıyor, hem esprilerine farklı bir canlılık ve zenginlik geliyor. Üstüne üstlük, Fight Club’da Edward Norton’ın yaptığına taş çıkartacak bir kendi kendini dövme sahnesi de cabası!
Velhasıl sıkı bir komedi filmi Ben, Kendim ve Sevgilim, ama midenizin ve terbiyenizin tahammül sınırına güveniyorsanız!..
(Meraklısı için not: Kanada Şizofreni Birliği, filmin tanıtımlarında “şizofreni” ile “kişilik bölünmesi”nin aynı şeymiş gibi gösterildiğini iddia ederek yapımcıları “cahil olmak ve haksızlık yapmak”la suçlamış, ama onların şikayetine karşılık, Kanada Reklam Denetim Kurumu, sözkonusu tanıtımlarda saldırgan bir unsur bulunmadığına karar vermişti!)

Hiç yorum yok: