5 Ağustos 2015 Çarşamba

X-Men


Çizgi-romandan sinemaya totalitarizm eleştirisi…

 

 

Stan Lee’nin, ilk kez 1963’te Marvel yayınevi tarafından piyasaya çıkarılan, halen 75 ülkede 22 dilde yayınlanmakta olan, ama özellikle Amerika’da tutkulu hayranları bulunan sıradışı çizgi-romanı X-Men, ülkemizde Olağan Şüpheliler filmiyle tanınan genç yönetmen Bryan Singer’ın yorumuyla beyazperdede…

 

Yazılmaya başlandığı dönemdeki sosyo-politik atmosferin de etkisiyle ayrımcılık karşıtı bir bakış açısı ve totalitarizm eleştirisi barındıran X-Men ilk kez sinemaya uyarlanırken, daha önce düşük bütçeli filmler çeken Singer da ilk kez pahalı bir stüdyo yapımına imza atıyor, ama sonuç her ikisi için de olumlu: Karakterler ya da olaylar açısından fanatik okurlarını hüsrana uğratacak bazı eksiklikler bulunmasına rağmen, çizgi-roman ruhundan bir şey kaybetmemiş, yönetmen de teknik açıdan epey zorlu bir işin üstesinden gelmeyi başarmış!

 
 
 

Bu açıdan, kameranın arkasında da önünde de güçlü bir kadronun olmasından iyi yararlanmış: Yapım tasarımlarında Elizabeth’le Oscar adayı olan John Mhyre, görsel efektlerde Superman’le Oscar kazanmış olan Colin Chilvers ile Michael Fink, özel makyajlarda Gordon Smith, görüntülerde Newton Thomas Siegel ve müziklerde özellikle Cehennem Silahı serisiyle tanınan Michael Kamen imzası bulunurken, çoğu yoğun makyaj altında kamera karşısına geçen oyuncu kadrosunda da, erkekler cephesinde Ian McKellen ve Patrick Stewart gibi ustaların yanısıra, James Marsden ve Hugh Jackman yeni isimler, kadınlar cephesinde ise daha çocuk yaşta Piano’yla Oscar kazanmış olan Anna Paquin’in yanısıra, Halle Berry, Famke Janssen ve Rebecca Romjin Stamos gibi modellikten gelen yetenekli güzeller de var.

 
 


Filmin belki de tek dezavantajı, çizgi-romanın özellikle bir nevi fenomen haline geldiği Amerika’da okumayanlar tarafından bile hiç değilse belli bir ölçüde bilinmesine güvenilerek fazla açıklama ihtiyacı duyulmayan ayrıntılarının, X-Men’in çok popüler olmadığı ülkelerde bunlardan bihaber olan sinemaseverlerin seyrini zorlaştırma ihtimali, ama yönetmen Singer, yaklaşık 500 bilgisayar efekti kullandığı filmi sağlam kurulmuş hareketli sahnelerle aksaksız ilerletirken, karakterleri ve aralarındaki ilişkileri de en azından anlattığı maceraya yetecek kadar yansıtmayı ihmal etmeyerek, bu sorunu da büyük oranda çözmüş...       

 
 
 

Genetik değişim sonucu olağanüstü güçlere sahip olarak doğan “mutant”lar, onların farklılığından rahatsız olan, hatta korkuya kapılan “normal” insanlar tarafından aşağılanmakta ve dışlanmaktadır. Bu önyargı ve nefret üzerinden siyasi güç elde etmeye çalışan bir senatörün de kışkırtıcı çıkışları sonucunda hükümet, “doğada bir bozulma” ve “potansiyel bir tehlike” olarak görülen “mutant”ları baskı altına almaya çalışmaktadır. Bütün “mutant”ların hayatını tehdit etmeye başlayan bu ayrımcılık dalgası, onların iki önemli liderini de karşı karşıya getirmiştir.

 
 
 

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yürüttüğü Yahudi soykırımına bizzat tanıklık ettiği için bağnazlığın ve paranoyanın insanlara neler yaptırabileceğini iyi bilen, ama giderek kendisi de bir “mutant” ırkçısı haline gelen “radikal” Magneto, “mutant”ların hakimiyeti ele geçirmek için savaşmak dışında çaresi kalmadığını iddia ederken, yıllar önce aynı acı tecrübelerden farklı bir sonuç çıkararak ayrımcılığa ayrımcılıkla karşı çıkılamayacağına inanan “ılımlı” profesör Charles Xavier, iyiniyet ve sabırla insanların barış içinde bir arada yaşamaya ikna edilebileceğini düşünmektedir. Sonunda bu iki farklı anlayış, Magneto’nun emri altında bulunan keskin dişli yıkılmaz dev Sabretooth, kurbağa gibi zıplayabilen uzun dilli Toad, her an her şekle girebilen Mystique gibi “kötü mutant”lar ile, Xavier’nin özel okulunda himaye ettiği güçlü pençeli dövüşçü Wolverine, gözlerinden yıkıcı ışınlar saçabilen Cyclops, telepati ve telekinetik yeteneği olan Jean Grey, hava durumunu istediği gibi değiştirebilen Storm gibi “iyi mutant”ları karşı karşıya getirir...

 

 

X-Men

Y: Bryan Singer, S: Stan Lee’nin çizgi-roman serisinden Christopher McQuarrie, David Hayter, Tom DeSanto, Bryan Singer, G: Newton Thomas Siegel, YT: John Myhre, SY: Paul Denham Austerberry, Tamara Deverell, Görsel Efekt: Michael Fink, Colin Chilvers, Özel Makyaj: Gordon Smith, K: Steven Rosenblum, Kevin Stitt, John Wright, M: Michael Kamen, O: Patrick Stewart, Ian McKellen, James Marsden, Famke Janssen, Halle Berry, Hugh Jackman, Rebecca Romjin Stamos, Tyler Mane, Ray Park. 2000.

Hiç yorum yok: