Çizgi-romandan
sinemaya totalitarizm eleştirisi…
Stan
Lee’nin, ilk kez 1963’te Marvel yayınevi tarafından piyasaya çıkarılan, halen
75 ülkede 22 dilde yayınlanmakta olan, ama özellikle Amerika’da tutkulu
hayranları bulunan sıradışı çizgi-romanı X-Men, ülkemizde Olağan Şüpheliler
filmiyle tanınan genç yönetmen Bryan Singer’ın yorumuyla beyazperdede…
Yazılmaya
başlandığı dönemdeki sosyo-politik atmosferin de etkisiyle ayrımcılık karşıtı
bir bakış açısı ve totalitarizm eleştirisi barındıran X-Men ilk kez sinemaya
uyarlanırken, daha önce düşük bütçeli filmler çeken Singer da ilk kez pahalı
bir stüdyo yapımına imza atıyor, ama sonuç her ikisi için de olumlu: Karakterler
ya da olaylar açısından fanatik okurlarını hüsrana uğratacak bazı eksiklikler
bulunmasına rağmen, çizgi-roman ruhundan bir şey kaybetmemiş, yönetmen de
teknik açıdan epey zorlu bir işin üstesinden gelmeyi başarmış!
Bu
açıdan, kameranın arkasında da önünde de güçlü bir kadronun olmasından iyi
yararlanmış: Yapım tasarımlarında Elizabeth’le Oscar adayı olan John Mhyre,
görsel efektlerde Superman’le Oscar kazanmış olan Colin Chilvers ile Michael
Fink, özel makyajlarda Gordon Smith, görüntülerde Newton Thomas Siegel ve
müziklerde özellikle Cehennem Silahı serisiyle tanınan Michael Kamen imzası
bulunurken, çoğu yoğun makyaj altında kamera karşısına geçen oyuncu kadrosunda
da, erkekler cephesinde Ian McKellen ve Patrick Stewart gibi ustaların
yanısıra, James Marsden ve Hugh Jackman yeni isimler, kadınlar cephesinde ise
daha çocuk yaşta Piano’yla Oscar kazanmış olan Anna Paquin’in yanısıra, Halle
Berry, Famke Janssen ve Rebecca Romjin Stamos gibi modellikten gelen yetenekli
güzeller de var.
Filmin
belki de tek dezavantajı, çizgi-romanın özellikle bir nevi fenomen haline
geldiği Amerika’da okumayanlar tarafından bile hiç değilse belli bir ölçüde
bilinmesine güvenilerek fazla açıklama ihtiyacı duyulmayan ayrıntılarının,
X-Men’in çok popüler olmadığı ülkelerde bunlardan bihaber olan sinemaseverlerin
seyrini zorlaştırma ihtimali, ama yönetmen Singer, yaklaşık 500 bilgisayar
efekti kullandığı filmi sağlam kurulmuş hareketli sahnelerle aksaksız
ilerletirken, karakterleri ve aralarındaki ilişkileri de en azından anlattığı
maceraya yetecek kadar yansıtmayı ihmal etmeyerek, bu sorunu da büyük oranda
çözmüş...
Genetik
değişim sonucu olağanüstü güçlere sahip olarak doğan “mutant”lar, onların
farklılığından rahatsız olan, hatta korkuya kapılan “normal” insanlar
tarafından aşağılanmakta ve dışlanmaktadır. Bu önyargı ve nefret üzerinden
siyasi güç elde etmeye çalışan bir senatörün de kışkırtıcı çıkışları sonucunda
hükümet, “doğada bir bozulma” ve “potansiyel bir tehlike” olarak görülen
“mutant”ları baskı altına almaya çalışmaktadır. Bütün “mutant”ların hayatını
tehdit etmeye başlayan bu ayrımcılık dalgası, onların iki önemli liderini de
karşı karşıya getirmiştir.
İkinci
Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yürüttüğü Yahudi soykırımına bizzat tanıklık
ettiği için bağnazlığın ve paranoyanın insanlara neler yaptırabileceğini iyi
bilen, ama giderek kendisi de bir “mutant” ırkçısı haline gelen “radikal”
Magneto, “mutant”ların hakimiyeti ele geçirmek için savaşmak dışında çaresi
kalmadığını iddia ederken, yıllar önce aynı acı tecrübelerden farklı bir sonuç
çıkararak ayrımcılığa ayrımcılıkla karşı çıkılamayacağına inanan “ılımlı”
profesör Charles Xavier, iyiniyet ve sabırla insanların barış içinde bir arada
yaşamaya ikna edilebileceğini düşünmektedir. Sonunda bu iki farklı anlayış,
Magneto’nun emri altında bulunan keskin dişli yıkılmaz dev Sabretooth, kurbağa
gibi zıplayabilen uzun dilli Toad, her an her şekle girebilen Mystique gibi
“kötü mutant”lar ile, Xavier’nin özel okulunda himaye ettiği güçlü pençeli
dövüşçü Wolverine, gözlerinden yıkıcı ışınlar saçabilen Cyclops, telepati ve
telekinetik yeteneği olan Jean Grey, hava durumunu istediği gibi değiştirebilen
Storm gibi “iyi mutant”ları karşı karşıya getirir...
X-Men
Y:
Bryan Singer, S: Stan Lee’nin çizgi-roman serisinden Christopher McQuarrie,
David Hayter, Tom DeSanto, Bryan Singer, G: Newton Thomas Siegel, YT: John
Myhre, SY: Paul Denham Austerberry, Tamara Deverell, Görsel Efekt: Michael
Fink, Colin Chilvers, Özel Makyaj: Gordon Smith, K: Steven Rosenblum, Kevin
Stitt, John Wright, M: Michael Kamen, O: Patrick Stewart, Ian McKellen, James
Marsden, Famke Janssen, Halle Berry, Hugh Jackman, Rebecca Romjin Stamos, Tyler
Mane, Ray Park. 2000.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder