5 Ağustos 2015 Çarşamba

What’s Love Got to Do with It?


Çamurda büyüyen çiçek

 

 

“Aşkın bununla ne ilgisi var? Aşk nedir ki, kullanılmış bir duygudan başka? Kim bir kalbe ihtiyaç duyar, bir kalp kırılabiliyorsa?”

 

Tina Turner’ın, kendi kanatlarıyla, istediği yöne uçmaya karar verdikten sonra, özgün sesi ve yorumuyla söylediği ilk şarkılardan biri bu oluyor. Kırık, yorgun, ama umutlu ve coşkulu.

 
 
 

Hem kocası, hem ‘isim babası’, hem menajeri, hem patronu, hem de giderek düşmanı olmuş Ike Turner’dan boşandıktan sonra, bugün tüm dünyada rock müziğinin en büyük sanatçılarından biri olarak anılacak noktaya geldi Tina Turner.

 

Ama, arkasında acı dolu bir hayat, zorlu bir mesleki çaba, farklı bir müzikal birikim de vardı. İşte bu film, Tina Turner’ın bu noktaya gelene kadar yaşadıklarını anlatıyor: Bir tür, “çamurda büyüyen çiçek” öyküsü!..

 
 
 

Büyükannesi tarafından büyütülen Anna Mae Bullock, onun ölümü üzerine, yıllar önce evini terketmiş olan annesi ile ablasının yanına, St. Louis’e gidiyor, 1958 yılında.

 

Bu sevimli genç kız, ablasının çalıştığı klüpte sahneye çıkan ünlü şarkıcı İke Turner’la tanıştıktan sonra, çocukluğundan beri içinde taşıdığı müzik enerjisi, çekici bir çatlaklığa sahip olan sesi ve kendine has yorumuyla, “Kings of Rythm” topluluğunun şarkıcısı oluyor.

 
 
 

Bir süre sonra, ilişkileri işten aşka uzanıp evliliğe varınca, Anna Mae’in adını Tina diye değiştiriyor Ike. Böylece, yeni bir ikili doğuyor: “Ike ve Tina Turner”. İlk başarılı çıkışlarını “Fool in Love” şarkısıyla yapıyor, beste ve sözlerde imzası olan Ike’ın belirleyiciliğinde, blues türünde şarkılar söylüyorlar.

 

Ama, Ike’ın önceleri arada bir kendini gösteren zalim ve kaba kişiliği, giderek Tina’nın hayatını bir kabusa çevirmeye başlıyor...

 
 
 

Yönetmen Brian Gibson, özellikle iki başrol oyunucusunun müthiş performanslarından destek alarak, yumuşak bir anlatımla, Tina Turner’ın hem müzik kariyerinin, hem de özel hayatının ilginç öyküsünü, şaşırtıcı ve etkileyici bir filme dönüştürmüş.

 

Ana-babasız bir çocukluktan, parlak bir sahne başarısına, cehennem azabına dönüşen bir evlilikten, Budist ayinlerle ruhunu arındırma çabalarına kadar, bütün belirleyici noktalar sergilenirken, bu hayat öyküsünün kendi içinde taşıdığı melodramatik atmosfer de, gerilimli anlar da hakkıyla yansıtılıyor.

 
 
 

Angela Bassett, Tina Turner’ın eşsiz dinamizmini ve karizmasını perdeye taşırken, sağlam biçimde bir karakter çizmeyi başarmış. Laurence Fishburne de, Ike Turner’ın inişli-çıkışlı karakterini, büyük bir oyuncu olduğunu kanıtlayarak canlandırıyor.

 

Tüm yan oyuncuların da çok başarılı olduğu “Tina”; “Bir Yıldız Doğuyor”, “Madencinin Kızı” gibi unutulmaz müzikal biyografi filmleri arasına girebilecek nitelikte bir yapıt. Çünkü, yalnızca sahneye değil, kulise de ışık tutarken duyarlı bir yaklaşım gösteriyor...

 

 

What’s Love Got to Do with It? (Tina: Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?)

Y: Brian Gibson, S: Tina Turner ve Kurt Loder’ın “I, Tina” adlı kitabından Kate Lanier, G: Jamie Anderson, YT: Stephen Altman, SY: Richard Johnson, K: Stuart Pappe, M: Stanley Clarke, O: Angela Bassett, Laurence Fishburne, Vanessa Bell Calloway, Jenifer Lewis, Phyllis Yvone Stickney, Khandi Alexander, Sherman Augustus, Chi McBride. 1993.

Hiç yorum yok: