12 Ağustos 2015 Çarşamba

A Perfect World (Kusursuz Dünya)


Suçlular aramızda

 

 

Clint Eastwood, tarihle hesaplaşmaya devam ediyor; hem kendisinin, hem ülkesinin, hem de sinemanın tarihiyle…

 

1963 yılının Kasım ayında, John Kennedy’nin suikaste kurban gideceği ziyaretinden kısa süre önce, Texas’ta geçiyor filmin öyküsü…

 

Silahlı soygun suçundan 40 yıla mahkum olan, sabıka dosyası da hayli kabarık bulunan Butch Haynes, hücre arkadaşı Terry ile birlikte, hapishaneden kaçıyor.

 

Bir mahallede ihtiyaç molası verdiklerinde, Terry bir eve giriyor; yalnız bulduğu kadına tecavüze yelteniyor, kadının küçük oğluna okkalı bir tokat atıyor. Ve gürültü üzerine mahalle ayağa kalkıyor.

 

Butch’un Terry’yi benzetmesinden ve küçük çocukla “silahı bana doğrult” diyerek oynamasından hemen sonra, yaşlı bir komşunun tüfeğiyle çıkıp gelmesi üzerine, çocuğu rehin alıp kaçıyor Butch ile Terry.

 

Ama, 7 yaşındaki sevimli Philip’e yol boyunca kötü davranan ve bir an yalnız kaldıklarında (belki de tecavüz etmek için) kovalamaya başlayan Terry, Butch tarafından öldürülüyor.

 
 

Bundan sonrası, babasız büyüyen küçücük bir çocukken, fahişelik yapan annesini taciz eden bir adamı öldürmüş, ıslahevine yollanmış ve bir daha ıslah olmamış azılı suçlu Butch ile, Yehova Şahitleri tarikatından olan annesinin katı disiplini altında babasız büyüyen 8 yaşındaki suskun, kırılgan ve zeki Philip arasında giderek derin bir dostluğun oluştuğu, duygusal ve sürükleyici bir kaçış öyküsüdür.

 
 

Peşlerinde, yaklaşan seçimler nedeniyle kendisini sıkıştıran valilikten ve çevresinden bunalmış, yıllar önce küçük bir çocukken tutukladığı ve babasının yanına değil de ıslahevine yollanmasına yol açtığı Butch’ın namlı bir suçlu olmasında kendi sorumluluğunu da hisseden, deneyimli ve katı Şerif  Red Garnett ile, bu takibe özel olarak atanmış kadın kriminolog Sally Gerber vardır.

 
 

Ama, babasının yolladığı (yıllarla yıpranmış ve solmuş) kartpostaldan tanıdığı Alaska’ya varmak isteyen Butch ile bir mağazadan Sevimli Hayalet Casper kostümü çaldığı için artık kendisinin de suçlu olduğunu düşünen Philip’in kaçışları, peşlerindekiler tarafından değil, kendileri tarafından noktalanacaktır…

 
 

“Kusursuz Dünya”, adından esinlenerek türetilmiş “kusursuz bir başyapıt değil, kusurlu bir film” gibi nitelendirmeleri hak etmeyen bir film. Evet, belli yerlerde tempo düşüyor biraz, hatta bazı sahneler ‘gereksiz’ ya da ‘zorlama’ bile görülebilir, ama baştan söylemeliyim ki, karşımızda çarpıcı bir başyapıt var.

 
 

Eastwood, ‘western’ türü için “Affedilmeyen”le yaptığını, bu kez ‘polisiye’ için “Kusursuz Dünya”yla yapıyor: “Suçlu” kavramı üzerindeki genel ve peşin hükümleri sarsıyor, “ceza” , “adalet” ve “kanun adamı” üzerine soru işaretleri çiziyor! Bir zamanlar “Kirli Harry” filmleriyle “acımasız polis” tipolojisini destanlaştırmış bir oyuncu, şimdi usta bir yönetmen olarak, kendisini dünya çapında yıldızlaştıran bu türü didikliyor.

 
 

Yönetmen Clint Eastwood’un özelliği, biçimsel yeniliklerin değil, filmin genel yapısına sinen bir ‘duygu’nun peşinde koşması: Melankoli, ironi, geleneğe mesafeli bir bakış ve trajedi, neşeden hüzne, coşkudan sıkıntıya geçiveren bir atmosferde birleşiyor, beklenmedik anda yoğun bir gerginlik, ya da (seyirciyi canevinden vuran, o unutulmaz final bölümü gibi) gözleri yaşartan bir duygusal tırmanış yaşanabiliyor.

 
 
 
 
 
 
Filmin merkezinde yeralan Butch ile Philip ilişkisinin, seyircinin yüreğine işleyen bir derinliğe ulaşması, senaryo ve yönetmenlik kadar, oyuncuların da başarısı. “Yıldız imajı”nın dar sınırlarını kolayca aşabilecek bir oyunculuk gücüne ve duyarlılığına sahip olan Kevin Costner, yine unutulmaz bir kompozisyon çıkarıyor. Küçük oyuncu T.J. Lowther, hem şeytan tüyüne sahip bir çocuk, hem de umut vadeden bir yetenek…

 

Clint Eastwood, şerif Garnett olarak, kendisine küçük bir rol vermiş, ama ustalığıyla, etkili olmasını biliyor elbet. Laura Dern ise (pek de gerekli olmayan ve derinleşmeyen) Sally Gerber rolünde, üzerine düşeni yapıyor…

 

“Kusursuz Dünya”, sağlam bir anlatımla, düşündüren ve hissettiren, keyfi de hüznü de insancıl bir tonda yansıtan, çok etkileyici bir film. Büyük yıldızların adını taşıyan küçük bir başyapıt!..

 

 

A Perfect World (Kusursuz Dünya)

Y: Clint Eastwood, S: John Lee Hancock, G: Jack Green, YT: Henry Bumstead, SY: Jack Taylor, K: Joel Cox, Ron Spang, M: Lennie Niehaus, O: Kevin Costner, T.J. Lowther, Clint Eastwood, Laura Dern, Bradley Whitford, Ray McKinnon, Bruce McGill. 1993.

Hiç yorum yok: