Hepsi
dün müydü?
Yıl
1963. Beatles dünyayı sarsıyor. The Royal Variety Performance’da, Kraliçe,
Prenses ve çeşitli soylularla birlikte, “sıradan” insanların da izleyeceği bir konser vermek
üzere sahneye çıkıyorlar. Ve John Lennon, bir şarkı arasında şöyle sesleniyor
mikrofondan: “Siz, ucuz sıralarda oturanlar, lütfen tempo tutun! Diğerleri,
mücevherlerini şıngırdatmakla yetinsinler!”
Aynı
John Lennon, yıllar sonra, artık Beatles’ın ortadan silindiği, ama özellikle kendisinin,
solo çalışmalarıyla hala tapılırcasına sevildiği, 7 Aralık 1980 günü, bir radyo
programında konuşmaktadır: “Dünya, oğlum Sean’ın çevresinde dönüyor. Şimdi,
sağlıklı ve pırıl pırıl olmak için daha önemli bir nedenim var: En iyi dostum
olan karımla birlikte olmak istiyorum. Ben ölmeden ve gömülmeden, işimin sona
ereceğine inanmıyorum ve umarım, bu çok çok sonra olur.”
Oysa,
çok çok yakındır; ertesi gün, oturdukları binaya girerken, kendisini
taparcasına sevenlerden biri, Mark David Chapman, 38 kalibrelik Charter Arms
tabancasıyla, onu göğsünden vurur. Hastaneye götürülürken, yolda ölür…
Yıl
1986. “En iyi dostu” Yoko Ono, başarılı belgesellerle ünlü, yapımcı David
Wolper’ı arar. Elinde, daha önce hiç gösterilmemiş, 200 saati aşkın film ve
video bant kayıtları ile binlerce fotoğraf, yazı ve belgeden oluşan, çok özel
bir arşiv bulunduğunu anlatır ve Lennon üzerine bir dramatik- belgesel
yapmasını talep eder. Tek şartı da, bu belgeselin “dürüst bir film” olmasıdır:
“Müzisyen, yazar, filozof, şair, eylemci ve insan John Lennon’ı, en gerçekçi
biçimde anlatan” bir film…
Wolper,
yine belgesel çalışmalarıyla ünlü, yönetmen Andrew Solt ve senarist Sam Egan
ile birlikte, 200 saati aşkın film kayıtlarını derler ve yeniden kurgular. İlk
aşamada, 20 saatlik bir video bant haline getirilen film; sonunda, 100
dakikalık bir dramatik-belgesel olur. Filmin anlatımı da, baştan sona John
Lennon’ın kendi sesiyledir. “Daha önce var olup olmadığını bile bilmediğim
şeyleri görüyorum şimdi” diyene kadar geçen 40 yılın öyküsü, perdedir artık.
Hem de, tüm gerçekliğiyle.
John
Lennon, “benim veya herhangi bir sanatçı ya da şairin, toplumdaki rolü,
hepimizin -insanoğlunun- neler hissettiğini, bir tür yansıtıcı gibi anlatmaya
çalışmaktır; yoksa, bir vaiz ya da lider gibi, nasıl hissetmeleri gerektiğini
söylemek değil” demiştir. Şimdi, perdeden yansıyan, onun nasıl hissettiğidir.
Bir
zamanlar, “get back to where you once belonged” (bir zamanlar ait olduğun yere
geri dön) diye bir şarkı söylemişlerdir. Jojo geri dönmüş müdür bilinmez, ama
John hep ileri gitmiştir. Wolper’ın deyimiyle, “kendini anlatabilmek için yeni
yollar bulmaya aç bir yaratıcı” olarak. Ve, yan yollara sapmanın yanlışlığını,
ileri gitmenin direncinde eritenlerin bilincine sahip çıkarak…
100
dakika. 40 yıl. Lennon’ın geçtiği yollar… Let it be!
Imagine:
John Lennon (Imagine)
Y:
Andrew Solt, S: Sam Egan, Andrew Solt, G: Nestor Almendros, K: Howard Heard,
Bert Lovitt, M: John Lennon. 1988.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder