Farklı
bir “hafiye”…
Klasik
bir hafiye öyküsü gibi başlıyor her şey: New York, 1955. Özel dedektif Harry
Angel, Louis Cypher adlı biri tarafından, savaştan sonra yattığı hastaneden
kaybolan eski şarkıcı Johnny Favourite’i bulmakla görevlendiriliyor.
Bu
giriş, müzik kullanımı ve atmosferiyle bildik bir polisiye film hissi veriyor.
Üstelik
Rourke’un çizdiği Angel tipi, cesetlerin çizmelerinin tabanına sürterek
kibritini yakan, kadınlara dayanamayan, paraya zaafı olan, hırpani görünümlü,
yakışıklı ve serseri, Hammervari bir dedektif…
Oysa
Parker, yavaş yavaş sizi bambaşka bir öyküye sokuyor.
Bağış
yoluyla müridlerini sömüren zenci rahipten, kara büyü ve satanizme uzanan,
kanlı ve heyecanlı bir yolculuk başlıyor.
Ve
yönetmen alttan alta klasik hafiyelerle de dalga geçiyor: Abartılı kavga
sahneleri. Angel’in sekreteri ile olayın ipuçlarını konuşmasının neredeyse
yabancılaştırıcı bir çıplaklıkla bütünleştirilmesi…
Heyecanı
doruğa çıkaran bir ritm ve irkiltici detaylar: Cesetlerin yakın çekimi, tabakta
kanlı bir göz, masanın üzerinde sökülmüş bir yürek…
Işık/gölge
oyunlarına çok önem veren bir görüntü anlayışı (The Wall’unu hatırlayın) ve has
bir estetizm (Mickey Rourke ile Lisa Bonet’nin sevişme sahnesi, görsel
büyüleyiciliği ve ritmiyle unutulmaz)…
Parker,
daha önce 1985 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ni alan Birdy adlı
filmde birlikte çalıştığı Michael Serasin’in görüntülerinden de büyük destek
alıyor.
Farklı
bir hafiye öyküsü ve Alan Parker sineması: Nefis bir sonuç…
Bir
de seyretmeyenlere önbilgi: Müşterinin adı Louis Cypher, yani Lusifer, yani
şeytanın adlarından biri…
Angel
Heart (Şeytan Çıkmazı)
Y:
Alan Parker, S: William Hjortsberg’in romanından Alan Parker, G: Michael
Seresin, YT: Brian Morris, SY: Armin Ganz, Kristi Zea, M: Trevor Jones, K: Gerry
Hambling, Oyuncular: Mickey Rourke, Robert DeNiro, Lisa Bonet, Charlotte
Rampling. 1987.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder