7 Kasım 2013 Perşembe

Angel Heart


Farklı bir “hafiye”…

 

 

Klasik bir hafiye öyküsü gibi başlıyor her şey: New York, 1955. Özel dedektif Harry Angel, Louis Cypher adlı biri tarafından, savaştan sonra yattığı hastaneden kaybolan eski şarkıcı Johnny Favourite’i bulmakla görevlendiriliyor.

 

Bu giriş, müzik kullanımı ve atmosferiyle bildik bir polisiye film hissi veriyor.

Üstelik Rourke’un çizdiği Angel tipi, cesetlerin çizmelerinin tabanına sürterek kibritini yakan, kadınlara dayanamayan, paraya zaafı olan, hırpani görünümlü, yakışıklı ve serseri, Hammervari bir dedektif…

 

Oysa Parker, yavaş yavaş sizi bambaşka bir öyküye sokuyor.

 

Bağış yoluyla müridlerini sömüren zenci rahipten, kara büyü ve satanizme uzanan, kanlı ve heyecanlı bir yolculuk başlıyor.

 

Ve yönetmen alttan alta klasik hafiyelerle de dalga geçiyor: Abartılı kavga sahneleri. Angel’in sekreteri ile olayın ipuçlarını konuşmasının neredeyse yabancılaştırıcı bir çıplaklıkla bütünleştirilmesi…

 

Heyecanı doruğa çıkaran bir ritm ve irkiltici detaylar: Cesetlerin yakın çekimi, tabakta kanlı bir göz, masanın üzerinde sökülmüş bir yürek…

 

Işık/gölge oyunlarına çok önem veren bir görüntü anlayışı (The Wall’unu hatırlayın) ve has bir estetizm (Mickey Rourke ile Lisa Bonet’nin sevişme sahnesi, görsel büyüleyiciliği ve ritmiyle unutulmaz)…

 

Parker, daha önce 1985 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ni alan Birdy adlı filmde birlikte çalıştığı Michael Serasin’in görüntülerinden de büyük destek alıyor.

 

Farklı bir hafiye öyküsü ve Alan Parker sineması: Nefis bir sonuç…

 

Bir de seyretmeyenlere önbilgi: Müşterinin adı Louis Cypher, yani Lusifer, yani şeytanın adlarından biri…

 

 

Angel Heart (Şeytan Çıkmazı)

Y: Alan Parker, S: William Hjortsberg’in romanından Alan Parker, G: Michael Seresin, YT: Brian Morris, SY: Armin Ganz, Kristi Zea, M: Trevor Jones, K: Gerry Hambling, Oyuncular: Mickey Rourke, Robert DeNiro, Lisa Bonet, Charlotte Rampling. 1987.

Hiç yorum yok: