Amerikalı uzun mesafe koşucusu Louis Zamperini,
İkinci Dünya Savaşı sırasında gönüllü olarak orduya katılır, mürettebatında yer
aldığı uçak okyanusun ortasındayken düşer, tam 47 gün boyunca bir sal üzerinde
iki arkadaşıyla birlikte hayatta kalmayı başarır, sonunda onları bulan düşman
Japon askerleri olur, bu andan itibaren onun için işkence dolu günler başlar
Louis Zamperini’nin hayatından Laura Hillenbrand’in
yazdığı kitaptan yola çıkarak Joel Coen, Ethan Coen, Richard LaGravenese ve
William Nicholson’ın yazdığı senaryodan Angelina Jolie’nin yönettiği filmde
Jack O'Connell, Takamasa Ishihara, Domhnall Gleeson ve Garrett Hedlund oynuyor.
Açıkçası üç dalda Oscar adayı, ama herhangi bir
dalda ciddi adaylardan değil, Angelina Jolie’nin yönetmenliği idare etse de, senaryo
bariz kalıplar üzerinde gidiyor, gerçi adamın yaşadıkları bu olabilir, ilk
yarım saati çocukluk, koşuculuk ve savaş uçakları, bir yarım saati de sal
üstünde okyanusta geçen 45 gün, kalan bir saatte Japon esir kampında geçiyor,
ki orada Zamperini ile kamp komutanı arasındaki ezme-ezilmeme ilişkisi güzel
kurulmuş, bu noktada Jack O’connel ve Takamasa Ishihara’ya özel bir tebrik
elbet, ama doğrusu filmin tümüne yayılan kahramanlık söylemi bazen had safhaya
çıkıyor, her zorluktan dayanarak çıkan bir adam bir yerden sonra sıkıyor, velhasıl
belli bir çekiciliği var isimlere bakınca, ama onların vaat ettikleri yok ne
yazık ki, yine de kötü bir film değil, seyredilebilir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder