Astrofizik alanında çığır açarak bilim ve teknoloji
tarihini değiştiren İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking, Cambridge
üniversitesinde kozmoloji öğrencisiyken evren için "basit ve etkin"
bir açıklama arayışına odaklanır. O günlerde güzel sanatlar öğrencisi olan Jane
Wilde'la birbirlerine aşık olurlar, hatta motor nöron hastalığı teşhisinin
ardından Stephenın fiziken çökmesine rağmen Jane onunla evlenir ve keşifleriyle
dünyayı aydınlatmasına aracı olur
Jane Hawking’in kitabından yola çıkarak Anthony
McCarten’ın yazdığı senaryodan James Marsh’ın yönettiği filmde Eddie Redmayne,
Felicity Jones, Alice Orr-Ewing, David Thewlis ve Emily Watson oynuyor.
Stephen Hawking’i canlandırmak, fiziksel benzerliği
geçiyorum, o makyajla filan halledilebilir belki, ama hareket edemeyen, bütün
vücudu tutmayan, konuşamayan bir insanı, sadece gözleriyle oynayabilmek
gerçekten zordur, ince bir çizgi vardır, her an komedinin gölgesine
düşebilirsiniz, ama ne yalan söylemeli, Redmayne öylesine hazırlanılmış ve
öylesine incelikli bir portre çiziyor ki, hem kazandığı Oscar’ı sonuna kadar
hak ediyor, hem seyirciyi Hawking’in yaşadıklarına inandırıyor, tabii burada
vurgulamak lazım, bu film bir ikili hikaye anlatıyor, karısı Jane de çok sağlam
bir tutkuyla sarılıyor sabra ve dirayete, hem bakıyor kocasına, hem de eli kolu
oluyor yazarak, Felicity Jones hem gözleri hem yüzüyle muhteşem oynuyor, film
bu ikilinin hiç bozulmaz sanılan büyüsünün, yerini bir işbirliğine bırakışını
da anlatıyor yavaş yavaş, senaryosundan yönetmenine, görüntüsünden müziğine,
her şey düzgün, her şey yerinde, ama o kadar, film vasat, ama oyuncular
muhteşem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder