Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim
profesörü olan Alice Howland, bir gün doktora gittiğinde Alzheimer'ın başlangıç
evresinde olduğunu öğrenir. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte sürdüğü hayata başka
bir gözle bakmaya başlayan Alice, en genç kızıyla olan ilişkisini düzeltmek
için de mücadele verir. Hastalığını başlarda kabullenmek istemeyen Alice,
Manhattan sokaklarında kaybolduğunda durumunu daha iyi anlamaya başlar.
Lisa Genova’nın kitabından Richard Glatzer ve Wash
Westmoreland’in hem senaryosunu yazdıkları hem yönetmenliğini yaptıkları filmde
Julianne Moore, Alec Baldwin, Kristen Stewart ve Kate Bosworth oynuyor.
Doğruya doğru, Oscar'larda kadın oyuncu dalında en
güçlü aday Julianne Moore, bütün film boyunca müthiş bir duyarlılık ve
tutarlılıkla canlandırıyor karakteri, Alzheimer gibi korkunç bir hastalığı,
istemsizce unutmayı, yani aslında beynin yavaş yavaş hayatiyetini yitirmesini
anlatıyor film, daha doğrusu bir dilbilim profesörü üzerinden gösteriyor, hem
mesleki hem ailevi hem kişisel düzeyde neler yaşadığına odaklanmak istiyor
belli ki, ama ne yazık ki beceremiyor, öncelikle yönetmenler çok işlevsiz ve
zevksiz, senaryo konusunda da bazı şeyler ele almış, bazı şeyler es geçmişler,
bu yüzden hastalığı ve acısını yarım yamalak aktarıyorlar, yine de acı çekmeye
değil mücadele etmeye girişen bir kadını canlandıran Moore kesinlikle seyre değer...